ELEKTRİKLİ (HİBRİT)ARABASI OLANLARA DANIŞTAYDAN ÖTV MÜJDESİ

ELEKTRİKLİ (HİBRİT)ARABASI OLANLARA DANIŞTAYDAN ÖTV MÜJDESİ

Danıştay geçtiğimiz günlerde yayınladığı kararda HİBRİT araçlardan özel tüketim vergisi alınamayacağına hükmetti. Kararda elektrikli aracın benzin motorunun bulunup bulunmadığının sonuca etkili olmadığının da altı çizildi. Böylelikle elektrikli araca ÖTV ödeyenlerin de ilgili tutarı geri alma yolu açılmış oldu .

 

Kararın ilgili kısmı şu şekilde;

T.C DANIŞTAY 7.Daire Esas: 2019/ 3070 Karar: 2022 / 506 Karar Tarihi: 11.02.2022

“..Dosyanın UYAP kayıtlarıyla birlikte incelenmesinden, …. Vergi Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında aynı araca ilişkin olarak İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Otomotiv Laboratuvarınca hazırlanan … tarih ve … sayılı teknik raporda, aracın arka akstan hareketini sağlayan iki adet 2×150 KW gücünde elektrik motoru bulunduğu, ön akstan çekiş imkanı bulunmadığı, ön tarafında olup jeneratörü çalıştıran benzin motorunun aracın tekerlekleri ile mekanik bir bağlantısının olmadığı, sadece menzil uzatımı için elektrik motoruna enerji üretme işlevine sahip olduğunun tespit edildiği, anılan Mahkemece, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (II) sayılı listenin 87.03 pozisyonu altında yer alan sadece elektrik motorlu olanlar başlığındaki sadece elektrik motorlu ibaresinin, araçta elektrik motoru bulunmasını değil, aracın sadece elektrikli motorla hareket etmesini belirttiği, mekanik olarak tekerlekleri ile bağı olmayan, dolayısıyla aracı hareket ettirmeyen benzin motoru bulunmasından dolayı özel tüketim vergisi tahakkuk ettirilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle verilen dava konusu işlemin iptaline ilişkin kararın Dairemizin 07/12/2017 tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla onandığının anlaşılması karşısında, aynı araç nedeniyle yapılan dava konusu cezalı özel tüketim vergisi tarhiyatının iptaline ilişkin temyize konu kararda sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir..”

Devamını oku

Ceza Hukuku ve Ceza Davası

Ceza muhakemesi hukuku, yakalama, el koyma, arama, telefon ve ortam dinlemesi, tutuklama gibi koruma tedbirleri ile suç şüphesi altındaki kişinin özgürlüğünü kısıtlar. Şüphelinin bizzat kendisinin veya avukatının bu soruşturma işlemlerine itiraz hakkı vardır. Soruşturma neticesinde iddia makamı (savcılık) şüphelinin suç işlediği kanaatine varırsa, şüpheli hakkında bir iddianame düzenleyerek ceza davası açar. Türkiye’de ceza davalarına bakmaya yetkili adli ceza mahkemelerinin görevi suç vasfı ve ceza miktarına göre belirlenmektedir.

Devamını oku